- BEZLE
- f. Lâtife, hoşa giden kibar ve nâzik söz. Şaka tarzında söylenen söz. * Ahenk ile okunan şiir
Yeni Lügat Türkçe Sözlük . 2009.
Yeni Lügat Türkçe Sözlük . 2009.
bezle — obs. form of bezel … Useful english dictionary
bezle — (A.) [ ﻪﻝﺬﺑ ] şaka, latife … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
BEZLE-BÂZ — f. Şakacı, lâtifeci … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
aklık — is., ğı 1) Ak olma durumu Ocaktan aklığını yitirmiş bir bezle döndü, yeni gelenin masasını sildi. R. Ilgaz 2) Kadınların makyaj için yüzlerine sürdükleri beyaz bir sıvı, düzgün Birleşik Sözler yüz aklığı … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağlamak — i, e 1) Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak Gemiyi iskeleye bağlamak. 2) Düğümlemek İpi ipe bağlamak. 3) i Yara ilaç koyup bezle sarmak Yarayı bağlamak. 4) i Denk yapmak, paket yapmak Yatakları bağlamak. Eşyayı bağlamak. 5) nsz Oluşmak,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bez — 1. is., biy., Ar. beyz İçinden geçen kandan veya öz sudan bazı maddeler ayırarak salgı oluşturan organ Tükürük bezleri. Pankreas bezi. Birleşik Sözler bez tüyler böbrek üstü bezi dil altı bezleri er bezi iç salgı bezi … Çağatay Osmanlı Sözlük
kundak — 1. is., ğı 1) Yeni doğmuş çocuğu ilk aylarda sıkıca sarıp sarmalamaya yarayan geniş bez Kendisine uzattıkları ince ve beyaz bir kundağa sarılmış kızına baktı. Ö. Seyfettin 2) Bu bezle sarılmış bebek Dikmen Yıldızı kundağı kucaklayarak ağır,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sırtüstü yatmak — 1) sırtı yere gelmek üzere yatmak Sırtüstü yatıp gözlerinizi kara bir bezle bağlayın. H. Taner 2) mec. çalışmadan rahat bir yaşam sürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
TADAMMÜD — Yaraya merhem sürüp bezle bağlamak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TAZAMMUD — Yaranın merhemli bezle sarılması … Yeni Lügat Türkçe Sözlük